Bu düzen Türkiye’de ve tüm dünyada çürüyor ve çöküyor.
Sermaye egemenliğinin sonucu olan eşitsizlikler giderek daha can yakıcı hale geliyor. İşsizlik, yoksulluk ve geleceksizlik kimseye nefes alacak alan bırakmıyor. İyi günde de kötü günde de sermayenin çıkarlarını korumaktan başka bir şey düşünmeyen devlet, milyonlarca insanın aç ve işsiz kalmasına, temel eğitim ve sağlık hizmetine dahi erişememesine göz yumuyor.
Sadece Türkiye’de değil tüm dünyada eşitsizlik, adaletsizlik, şiddet ve umutsuzluk, toplumsal yaşamın sürdürülmesini giderek imkansız kılıyor.
Bu kriz halinden en çok kadınlar etkileniyor. Yoksulluk ve işsizliğin yanında kadınlar ayrımcılığın, eşitsizliğin, dinci gericiliğin, kadınları hiçe sayan adaletsizliğin ve artan şiddetin hedefi oluyor. Emeği sömürülen, sosyal güvencesiz çalıştırılan, çocukların ve yaşlıların bakımı dahil evdeki tüm işlerin altından kalkmak zorunda bırakılan kadınlar, bir de çürüyen toplumsal ilişkilerin, işlemeyen adaletin, sömürü mekanizmalarının ve dinci gericiliğin yarattığı zorbalığın oluşturduğu ateşten çemberde hayatta kalma mücadelesi veriyor.
Kadınlar pandemi döneminde de kendisinin ve ailesinin sağlığını korumaktan, çocuğunun eğitimiyle birincil olarak ilgilenmekten sorumlu tutuluyor ve hem fiziksel hem de zihinsel açıdan tükenme noktasına geliyor.
Böyle yaşayamayız. Çürüyen sömürü ve gericilik düzeninin üzerimize çökmesine, bizi umutsuzluğa mahkum etmesine, bizi hayattan koparmasına izin veremeyiz. Herkesin tek başına ayakta kalmaya çalışmasına ve tükenmesine izin veremeyiz. Kadınların kendilerini korumak için didinirken yalnız hissetmelerine izin veremeyiz.
Bu yüzden dayanışacağız. Kadınların karşı karşıya kaldıkları her soruna birlikte çözüm üreteceğiz. Emeğimizi sömürenlere birlikte ses çıkaracağız, iş yerlerindeki hak gasplarının üzerine gideceğiz. Kreş hakkımızın, ücretsiz sağlık ve eğitim hakkımızın peşine düşeceğiz. Dinci gericiliğin yarattığı baskılara birlikte göğüs gereceğiz. Taciz, istismar ve şiddete karşı kol kola gireceğiz.
Bugünü daha yaşanır hale getirirken, geleceği de kuracağız. Birlikte nefes alırken, bizi hayattan soğutan bu düzeni yıkmak için mücadele edeceğiz. Bu yüzden Kadın Dayanışma Komiteleri’ni kuruyoruz, güçleniyoruz. Türkiye Komünist Partisi, gönüllü ve dostlarının olduğu her yerde Kadın Dayanışma Komiteleri’nde bir araya geliyoruz. Kadınların uğradıkları sömürü, baskı ve şiddete karşı verdiğimiz mücadeleyi güçlendirmek için komitelerde örgütleniyoruz.
Yolumuz açık olsun.
Komünist Kadınlar
İZMİR
Bayraklı Kadın Dayanışma Komitesi ● Karataş Kadın Dayanışma Komitesi ● Bornova Kadın Dayanışma Komitesi ● Hatay Kadın Dayanışma Komitesi
ANKARA
İlker Kadın Dayanışma Komitesi ● Batıkent Kadın Dayanışma Komitesi ● İncirli Kadın Dayanışma Komitesi ● Doğukent Kadın Dayanışma Komitesi
İSTANBUL
Kocamustafapaşa Kadın Dayanışma Komitesi ● Uğur Mumcu Mahallesi Kadın Dayanışma Komitesi ● Sarıgazi Kadın Dayanışma Komitesi ● Cihannüma Kadın Dayanışma Komitesi
KOCAELİ
Gebze Kadın Dayanışma Komitesi
ANTALYA
Güzeloba Kadın Dayanışma Komitesi ● Bahçelievler Kadın Dayanışma Komitesi
MERSİN
Karaduvar Kadın Dayanışma Komitesi
ÇANAKKALE
Çanakkale Merkez Kadın Dayanışma Komitesi
TEKİRDAĞ
Alipaşa Kadın Dayanışma Komitesi