Bundan 48 yıl önce bu kirli düzenin kirli kuklaları suçlarına bir suç daha ekledi: Denizler hakkında aldıkları idam kararını infaz ettiler.
Denizler, bir davaları olduğu için asıldı. Bu düzen bir davası olan gençleri sevmez. Kini olmalıdır, dini olmalıdır ama aklıyla, yüreğiyle yürüttüğü bir davası olmamalıdır. Böyle isterler.
Ama davası olmayanların geleceği de olmaz.
Bu toprakların büyük gerçeği budur: Çıkarcı, bencil, boyun eğen insanlarla ileriye gidilemez, böyleleri ancak geriye gidişin mimarları olabilirler.
Öyle de olmuştur.
Denizlerin davası, bizim davamızdır. İleri giden bir memleket için verilen mücadeleye kendini adamak, onlardan öğrendiğimiz şeydir.
Bundan 48 yıl önce yaşamlarına son verilen üç devrimci genci saygıyla anıyoruz.
Denizleri bitmeyen bir ülkede yaşamanın, yeni Denizleri yoldaş edinmenin onuruyla.
Adlarını ve davalarını Sosyalist Türkiye’de yaşatacağız.